Üç haftadan biraz daha uzun bir süre önce, Kiev’deki büyük bir konferans salonunda oturdum ve Başkan Zelensky’nin, silahlı kuvvetlerinin kahramanca başarılarına rağmen ülkesinin Batı’dan sürekli bir askeri yardım akışına nasıl ihtiyaç duyacağını özetlediğini dinledim. Önceliklerinin en başında, tam anlamıyla ‘gökleri kapatacak’ hava ve füze savunma sistemleri vardı.
Geçtiğimiz 24 saat, Zelensky’nin bu özel gereksinim konusunda neden bu kadar katı olduğunu bir kez daha gösterdi. Kerç Köprüsü’ne yapılan saldırının ardından Rusya, Ukrayna şehirlerine 84 füze ve 13 İran kamikaze insansız hava aracından oluşan bir baraj başlattı. Yaklaşık yarısı vurulurken, Odesa, Zaporizhzhia, Dnipro, Lviv, Mykolaiv, Kyiv ve diğerleri saldırıya uğradı. Hiçbiri Ukrayna askeri hedefleri değildi, ancak konut, turizm ve iş alanlarının yanı sıra çeşitli sivil altyapı hedefleriydi.
Bu saldırılar Ukrayna halkını korkutmak için hiçbir şey yapmadı.Kredi:AP
Bu, Rusların yaptığı yeni bir hareket değil. Bu savaşın başlangıcından beri, vahşet sanatında ustalaştılar. Alışveriş merkezleri, tren istasyonları, parklar, oyun alanları, hastaneler, tiyatrolar, kültürel alanlar ve yerleşim alanları, acımasız ama hiçbir şeyden habersiz Rus askeri komutanları için adil birer oyundur. Bu saldırılar, Rus ordusu tarafından hedeflerine ‘askeri’ diyerek ince bir meşruiyet perdesi atıyor, ancak hiçbir şey gerçeğin ötesinde değil. Bunlar, Ukrayna halkını terörize etmek için kasıtlı saldırılardır.
Bu son füze saldırısı turundan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir?
Birincisi, Batı’nın Ukrayna’ya hava ve füze savunma sistemlerinin teslimatını hızlandırması gerekiyor. IRIS-T hava savunma sisteminin Avrupa’dan tedarik edildiğine ilişkin son duyuru memnuniyetle karşılanmaktadır. Ama yapılabilecekten daha fazlası var. ABD Patriot sistemi konuşlandırılmalı ve İsrailliler, Ukrayna şehirlerini savunmak için anti-balistik füze sistemleri sağlamaları için baskı altında tutulmalıdır. Sadece Ukraynalıların hayatını kurtarmakla kalmayacak, aynı zamanda Rus saldırılarına karşı caydırıcı olacak dünya lideri bir sistemdir.
Yükleniyor
İkincisi, Ukrayna’ya askeri yardımın genişletilmesi ve hızlandırılması gerekiyor. Ukrayna Rus Ordusunu ne kadar hızlı yenebilirse, Rusya’nın işgali olan insani trajedi de o kadar çabuk sona erebilir. Bu yardım, yüzlerce ATACM, ana muharebe tankları ve zırhlı savaş araçları gibi uzun menzilli füzeleri, binlerce ölümcül insansız hava aracını ve on binlerce Ukraynalı hizmet personelinin eğitimini içermelidir. Batı’nın birleşik endüstriyel ve askeri gücü, Rusya için büyük bir üstünlüktür. Ukrayna’nın topraklarını yeniden kazanmasına daha iyi yardımcı olmak için bu gücü kullanma iradesine ihtiyacımız var. Avustralya bu çabanın bir parçası olmalıdır.
Üçüncüsü, Putin’in savaş boyunca kullandığı taktiğin aynısı olan Kerç Köprüsü’ne verdiği yanıt, rejiminin ne kadar ahlaki ve entelektüel olarak iflas ettiğini gösteriyor. Bunun en başından beri açık olduğunu iddia edenler var; Bu doğru. Ancak Putin’e Ukrayna’dan bir tür onurlu rampa verilmesi gerektiğini hala savunanlar için, bu saldırılar bu argümanın iflasına dair daha fazla kanıt sağlıyor. Putin’in güçlerini Ukrayna’dan çekmesinin tek yolu, zorla çekilmeleridir. Putin’in bir şekilde müzakere edilmiş bir anlaşmaya ikna edilebileceği konusunda kendimizi kandırmaktan vazgeçmeliyiz.
Dördüncüsü, bu saldırılar Rus ordusunun beceriksizliğinin bir başka kanıtıydı. Ukrayna ordusunu yenemedikleri için sokaklarda sivilleri öldürmeye başvuruyorlar. Bu, işgal boyunca Rus Ordusunun kasıtlı ve sistematik bir yaklaşımı olmuştur. Bu tür çözümleri kucaklayan bir askeri kültürde itici bir şey var. Sivilleri öldürme ve Ukraynalı savaş esirlerine kötü muamele etme kültürünün Rus devleti, Rus halkı tarafından hoş görüldüğünü ve Rus devlet televizyonunda teşvik edildiğini belirtmekte fayda var. Bu sadece Putin değil.
Kaynak : https://www.smh.com.au/world/europe/putin-has-mastered-the-art-of-atrocity-but-it-won-t-win-him-this-war-20221010-p5bop6.html?ref=rss&utm_medium=rss&utm_source=rss_world